BAĞCILAR TRABZONLULAR DERNEĞİ


info@bagcilartrabzonlulardernegi.org  |   0 (212) 436 12 61

Merkez Mahallesi 676. Sokak No:14 ( Bağcılar Belediyesi Küçük Parkı ) Bağcılar / İSTANBUL

Tarihi

Tarihi

Trabzon Anadolu'nun en köklü tarihe sahip merkezlerinden biridir. Trabzon hem tarih öncesinde hem de tarihi devirlerde önemli bir merkez olmuş, bölgesinde her zaman stratejik konumu, limanı vb. özellikleri dolayısıyla her zaman söz sahibi olmuştur. Bölgeye ilk yerleşenler Turan halkıdır. Dolayısıyla kentin ilk kurucuları Orta Asya kavimleridir. Trabzonlu Mehmet Aşıki "Menazür-ül Avalim" adlı esrinde, "Trabzon' un otokton (yerli) halkı Orta Asya menşelidir," demektedir. Hüseyin Hüsamettin Efendi de "Amasya Tarihi" adlı esrinde Trabzon havalisi- nin Turan-ül Asi kavimlerince iskan edildiğini ileri sürer. Bu tarihi vesikalara göre Trabzon'u ilk kuranlar, ilk iskan edenler ve bu şehirde ilk yerleşenler Orta Asyalı Türklerdir

Trabzon coğrafi konumunun uygunluğu, ticaret yolları üzerinde bulun ması, yer altı yerüstü kaynakları bakımından zengin bir bölge olması sebebiyle sık sık istilalara uğramış ve göç almıştır. Trabzon imparator Hadrianus döneminde tam bir Roma eyaletine dönmüş, özellikle liman yenileştirilerek ticari önemi arttırılmıştır (M.S. 117-138). Roma'nın Trabzon'u geliştirmesi bununla da sınırlı kalmamış, Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edildikten sonra Trabzonda Hıristiyanlık hızla yayılmış ve Trabzon önemli bir dini merkez haline gelmiştir.

Roma imparatorluğunun 395 yılında ikiye ayrılmasıyla Trabzon Doğu Roma'nın (Bizans) sınırları içerisinde kalmıştır. Bizans döneminde Trabzon özellikle 8. yy'dan sonra ticari hayatta daha da canlı hale gelmiş ve Karadeniz ipek ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. Bizans İmparatorluğunun 1204 de IV. Haçlı seferleriyle gelen Latinlerin eline geçmesi üzerine, imparator I. Andronikos Komnenos'un İstanbul'dan kaçan torunları Alexios ve David, Gürcü Kraliçesi Tamara'nın da yardımıyla Trabzon'da 1204 yılında bağımsız olarak Komnenos Krallığını kurmuşlardır. Anadolu Selçukluları ile evlilik bağı oluşturarak ve vergi ödeyerek siyasi varlıklarını sürdürebilen Komnenos Krallığı, I. Manuel Komnenos zamanında (1238-1265) en parlak dönemini yaşamıştır. Gümüşhane'deki gümüş madenlerinin etkisiyle de ekonomik olarak güçlenen Manuel l'in sikkeleri üzerinde "en mutlu" ünvanı yer almaktadır. I. Bayezid'in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı Osmanlı Devletine yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır. David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Haşan aracılığıyla geri istemiş, OsmanlIlara karşı Avrupa' daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur. 1451 'de Osmanlı Devletinin tahtına geçen II. Mehmet önce İstanbul'u fethederek Osmanlı Devletinin imparatorluk dönemini başlatmış daha sonra Anadolu siyasi birliğini kurmaya yönelik faaliyetlere girişmişti.
Bu dönemde Trabzon gerek stratejik önemi, gerekse ticari konumu sebebiyle çok önemli bir konumdaydı. Aslında Fatih'in Trabzon'u fetih sebeplerine bakıldığında birçok sebep vardır. İstanbul'un fethinden sonra Trabzon'a kaçan Bizans hanedan üyeleri Bizans'ı diriltme hayali ile yaşıyorlardı. Fatih bu hayale son vermek için Trabzon'u fethetmek zorundaydı.
Aynı zamanda Karadeniz ipek ticaret yoluna hakim olabilmek için bu önemli liman şehrinin de alınması zorunluydu. Diğer taraftan Trabzon Rum İmp. Osmanlı Devleti aleyhinde Venedik, İran, Gürcistan ve Karaman beylikleri ile ittifaklar kurması da Fatih'in Trabzon'u fethini zorunlu kılıyordu.
Fatih Sultan Mehmet 23 Mart 1461'de kara ordusu ile Edirne'den hareket etti. Donanma komutanı Mahmut Paşa'da 150 parçalık bir donanma ile denizden harekete geçti. Kara yolu ile Erzincan'a gelen ordu çok zor şartlar altında Erzincan-Trabzon yolunu, bazı kaynaklara göre 40 günde alabildi. Trabzon kuşatması 40 gün sürdü. En şiddetli savaşlar bugünkü Zağanos Köprüsü civarında yaşandı. Bu esnada kalenin kendiliğinden teslim olması için görüşmeler de yapılmıştır. Bu görüşmeler sırasında imp. David hiçbir ümidi kalmayınca Sadrazam Mahmut Paşa'nın akrabalarından Georges Amuratzes vasıtasıyla an-laşarak şehri ve kaleyi teslim etti. Bu arada kaderin bir cilvesi olsa gerek Trabzon'u savunan kale komutanı ve askerleri Hıristiyan olan Türklerden , Trabzon'u kuşatan Mahmut Paşanın ise devşirme olması ilginç bir olaydır. Kalenin kendiliğinden teslim olmasıyla fetih tamamlanmış ve böylece 1461'den sonra Trabzon son sahibine de kavuşmuştur.
Trabzon Anadolu'nun en köklü tarihe sahip merkezlerinden biridir. Trabzon hem tarih öncesinde hem de tarihi devirlerde önemli bir mer¬kez olmuş, bölgesinde her zaman stratejik konumu, limanı vb. özellik¬leri dolayısıyla her zaman söz sahibi olmuştur. Bölgeye ilk yerleşenler Turan halkıdır. Dolayısıyla kentin ilk kurucuları Orta Asya kavimleridir. Trabzonlu Mehmet Aşıki "Menazür-ül Avalim" adlı esrinde, "Trabzon' un otokton (yerli) halkı Orta Asya menşelidir," demektedir. Hüseyin Hüsamettin Efendi de "Amasya Tarihi" adlı esrinde Trabzon havalisi- ninTuran-ül Asi kavimlerince iskan edildiğini ileri sürer. Bu tarihi vesi¬kalara göre Trabzon'u ilk kuranlar, ilk iskan edenler ve bu şehirde ilk yerleşenler Orta Asyalı Türklerdir.
Trabzon coğrafi konumunun uygunluğu, ticaret yolları üzerinde bulun ması, yer altı yerüstü kaynakları bakımından zengin bir bölge olması sebebiyle sık sık istilalara uğramış ve göç almıştır. Trabzon imparator Hadrianus döneminde tam bir Roma eyaletine dönmüş, özellikle liman yenileştirilerek ticari önemi arttırılmıştır (M.S. 117-138). Roma'nın Trabzon'u geliştirmesi bununla da sınırlı kalmamış, Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edildikten sonra Trabzonda Hıristiyanlık hızla yayıl¬mış ve Trabzon önemli bir dini merkez haline gelmiştir.
Roma imparatorluğunun 395 yılında ikiye ayrılmasıyla Trabzon Doğu Roma'nın (Bizans) sınırları içerisinde kalmıştır. Bizans döneminde Trabzon özellikle 8. yy'dan sonra ticari hayatta daha da canlı hale gel¬miş ve Karadeniz ipek ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. Bizans İmparatorluğunun 1204 de IV. Haçlı seferleriyle gelen Latinlerin eline geçmesi üzerine, imparator I. Andronikos Komnenos'un İstanbul'dan kaçan torunları Alexios ve David, Gürcü Kraliçesi Tamara'nın da yar¬dımıyla Trabzon'da 1204 yılında bağımsız olarak Komnenos Krallığını kurmuşlardır. Anadolu Selçukluları ile evlilik bağı oluşturarak ve vergi ödeyerek siyasi varlıklarını sürdürebilen Komnenos Krallığı, I. Manuel Komnenos zamanında (1238-1265) en parlak dönemini yaşamıştır. Gümüşhane'deki gümüş madenlerinin etkisiyle de ekonomik olarak güçlenen Manuel l'in sikkeleri üzerinde "en mutlu" ünvanı yer almak¬tadır. I. Bayezid'in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı OsmanlI Devletine yıllık vergi ödemek zo¬runda bırakılmıştır. David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Haşan aracılığıyla geri istemiş, OsmanlIlara karşı Avrupa' daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur.
1451'de Osmanlı Devletinin tahtına geçen II. Mehmet önce İstanbul'u fethederek Osmanlı Devletinin İmparatorluk dönemini başlatmış daha sonra Anadolu siyasi birliğini kurmaya yönelik faaliyetlere girişmişti.
Bu dönemde Trabzon gerek stratejik önemi, gerekse ticari konumu sebebiyle çok önemli bir konumdaydı. Aslında Fatih'in Trabzon'u fetih sebeplerine bakıldığında birçok sebep vardır. İstanbul'un fethinden sonra Trabzon'a kaçan Bizans hanedan üyeleri Bizans'ı diriltme hayali ile yaşıyorlardı. Fatih bu hayale son vermek için Trabzon'u fethetmek zorundaydı.
Aynı zamanda Karadeniz ipek ticaret yoluna hakim olabilmek için bu önemli liman şehrinin de alınması zorunluydu. Diğer taraftan Trabzon Rum İmp. Osmanlı Devleti aleyhinde Venedik, İran, Gürcistan ve Kara¬man beylikleri ile ittifaklar kurması da Fatih'in Trabzon'u fethini zo¬runlu kılıyordu.
Fatih Sultan Mehmet 23 Mart 1461'de kara ordusu ile Edirne'den ha¬reket etti. Donanma komutanı Mahmut Paşa'da 150 parçalık bir do¬nanma ile denizden harekete geçti. Kara yolu ile Erzincan'a gelen ordu çok zor şartlar altında Erzincan-Trabzon yolunu, bazı kaynaklara göre 40 günde alabildi. Trabzon kuşatması 40 gün sürdü. En şiddetli savaşlar bugünkü Zağanos Köprüsü civarında yaşandı. Bu esnada ka¬lenin kendiliğinden teslim olması için görüşmeler de yapılmıştır. Bu görüşmeler sırasında imp. David hiçbir ümidi kalmayınca Sadrazam Mahmut Paşa'nın akrabalarından Georges Amuratzes vasıtasıyla an-laşarak şehri ve kaleyi teslim etti. Bu arada kaderin bir cilvesi olsa gerek Trabzon'u savunan kale komutanı ve askerleri Hıristiyan olan Türklerden , Trabzon'u kuşatan Mahmut Paşanın ise devşirme olması ilginç bir olaydır. Kalenin kendiliğinden teslim olmasıyla fetih tamam¬lanmış ve böylece 1461'den sonra Trabzon son sahibine de kavuş¬muştur.



Bagcilar Trabzonlular Derneği